Topraksız tarım sistemi, geleneksel toprak bazlı tarıma alternatif bir yöntemdir. Bu yöntemde bitkiler, besin ve suyu doğrudan köklerine uygulanarak yetiştirilir. Topraksız tarım sistemi, düşük maliyeti, yüksek verimliliği ve daha az su kullanımı ile öne çıkmaktadır. Ancak, yaban hayatının zarar vermesi durumunda, topraksız tarım sistemleri daha kolay bir şekilde hasara uğrayabilir. Bu nedenle, yaban hayatını önlemek için önlemler alınması önemlidir.
Topraksız tarım yöntemleri, geleneksel tarım yöntemlerine alternatif olarak giderek daha fazla kabul görüyor. Bu yöntemler, bitkilerin topraksız ortamlarda yetiştirilmesine izin verirken, verimli bir şekilde bitki beslenmesini sağlamaktadır. Bu makalede, topraksız tarım için kullanılan farklı yetiştirme sistemlerine ve özelliklerine bakacağız.
(bkz: Hidroponik ) Sistem
Hidroponik sistem, bitkilerin topraksız bir ortamda büyümesini sağlar. Bitkiler, besinlerin su içinde çözünmüş olduğu bir ortamda yetiştirilirler. Bu sistemde, bitkilerin kökleri suyun içinde kalır ve besinler, su ile birlikte doğrudan köklere verilir. Hidroponik sistemlerde, su sirkülasyonu veya pompalama işlemleri genellikle otomatik olarak gerçekleştirilir.
Aeroponik Sistem
Aeroponik sistem, bitkilerin köklerinin tamamen havada olması prensibine dayanır. Bitkiler, köklerinin etrafında bir sprey sistemi kullanılarak besin çözeltisi püskürtülen bir hazne içinde yetiştirilirler. Bu sayede, bitkilerin kökleri daha fazla oksijen alır ve daha iyi büyürler.
akan su kültürü Sistem
Akıntılı sistemde, besinli su, bitkilerin köklerinin altından akar. Bu sistemde, bitkilerin kökleri, narin bir malzemeyle dolu bir konteynerin içinde bulunur. Su, konteynerin altından yavaşça akar ve kökler, su içindeki besinleri alır.
katı ortam kültürü Sistem
Sözde sistem, toprağın yerine yüksek yoğunluklu sözde bir ortam kullanır. Bu ortam, genellikle talaş, turba veya perlit gibi maddelerden yapılır. Bitkiler, bu ortamda büyürken,
hidroponik tarım bir diğer deyişle suda yetiştirilen topraksız tarım metodunu sizlere detaylı açıklamam gerekirse. toprak veya katı bir ortam kullanmadan köklerin serbest halde oldugu besin eriyiklerinin ise suda çözündürülmek suretiyle köklere iletildiği ve alınımın sağlandığı sisteme hidroponik tarım denir. topraksız tarım denildiğinde ilk akla gelmekle beraber açıkcası metodlardan sadece bir tanesidir. yeşillik üretiminde özellikle kullanılan metod pek çok bitki için ise uygun bir üretim modelini sunmamaktadır.
git gide çeşitli dikey modeller dahil olmak üzere ziraat mühendislerince araştırılan ve geliştirilen bir metod olmakla beraber. ev tipi ışık destekli üretim metodlarıda hızla gelişmektedir. durgun su ve akan su olmak üzere çeşitleri oldugu gibi ayrıca besinin çeşitli balık atıklarından sağlandıgı farklı mühendislik sistemleride sunulmaktadır. en doğru üretim metodu üretim planlamasıyla uzman ziraat mühendisleri tarafından danışmanlık hizmetleriyle verilmelidir. yatırımınızın getirisi ve devamlılığı açısından buna dikkat edilmesi oldukça önemlidir.
büyük ölçekli yatırımlarda deneme yanılma yapılmasını önermemekteyim. işin uzmanı tarafından ekspertizi yapılmalıdır.
Seracılıkta "ŞOKLAMA" ismiyle de kullanılabiliyor. gece gündüz sıcaklıklarıyla oynamak suretiyle yapılır. yapılma dönemine göre bitkide farklı meyve çiçeklenme gövde kalınlaştırmaya yönelik farklı etkilere sahiptir.
kısaca bitkinin iyi bir tomucuklanma oluşturabilmesi ve periyodunu doğru tamamlayabilmesi, iyi bir verim oluşturma için gereken sıcaklık değişimine bağlı olan bir tür uygulamadır. havuçta örneğin kökler yeterli şişkinliğe ulaştıktan sonra vernelizasyon ihtiyacı karşılanırsa çiçeklenme periyodu aktif hale gelmektedir.
kısaca bitkinin iyi bir tomucuklanma oluşturabilmesi ve periyodunu doğru tamamlayabilmesi, iyi bir verim oluşturma için gereken sıcaklık değişimine bağlı olan bir tür uygulamadır. havuçta örneğin kökler yeterli şişkinliğe ulaştıktan sonra vernelizasyon ihtiyacı karşılanırsa çiçeklenme periyodu aktif hale gelmektedir.
Çim bitkisi peyzaj'ın herhalde olmazsa olmazıdır. toprağı tutması güzel bir görünüm vermesi ve kolay üretimi tercih edilen bir örtü bitkisi olmasını sağlar. yayıcı bir tür olmakla beraber oldukça kolay üretilmektedir. tek veya çok yıllık çeşitleri bulunmaktadır. bitki çeşitliliği stadyumdan, ev peyzajına kadar oldukça geniş yelpazede kullanım olanığı sağlar. buğdaygiller familyası üyesidir. örnek bir peyzaj ve çim fotoğrafı ise[image src=https://www.zirai.net/wp-content/uploads/2020/11/cim-bitkisi-peyzaj.jpg]
Bugün itibariyle kpss branş sıralamaları açıklandı. geçen sınav ile kıyasladıgımızda 1 puanlık bir fark görülüyor sıralamada. puanlar düşük gelsede geçen yıla oranla sıralamalar oldukça iyi gelmiş. geçen yılın 1 puanıyla bu yılınki ziraat mühendisi kpss branş sıralamasında farketmiş durumdadır. bakalım atamalar gerçekleşecek mi ne olacak göreceğiz.
Topraksız tarım nedir?
Tarımsal üretimi toprak kullanmadan, çeşitli yatak denilen materyaller vasıtasıyla, kök bölgesini nemli tutmak ve besini ulaştırmak yoluyla yapılan bir tarımsal üretim şeklidir.
Topraksız Tarım nasıl yapılır?
topraksız tarımda pek çok üretim metodu vardır. her bitki topraksız tarımla üretilemediği gibi bitkiye görede kullanılan yatak değişmektedir. bu yüzden profesyonel bir bilgi ve birikim gerektiren bir üretim biçimidir.
Topraksız tarım da kullanılan yataklar nelerdir?
topraksız tarımda durgun su kültürü, nft, katı ortam kültürü olarak çeşitli kategoriler vardır. aşağıda ayrıntılarıyla resmi ekliyor olacağım. kimi akan bir su sisteminde üretim yapılırken kimisi ise durgun bir su kültüründe üretim yapılmaktadır. kokopit, cam yünü gibi de pek çok üretim materyali kullanılmaktadır.
Topraksız tarım özellikle hollandada tarımsal üretimin çoğunlugu kapsamaktadır. topraksız tarımın tercih edilmesinin sebebi ise; - birim alandan daha çok verim almak - gübre ve ilaç maliyetini düşürmek gibi etkenleri vardır. topraksız tarımın negatif yönleri ise; ilk kurulumunda dolar bazlı bir maliyet doğurmarsı, yogun işçi masrafı, pazarlama gibi etmenler sayılabilir.
Topraksız tarımda ülkemizde genellikle katı kültür ortamında domates başlıca olmak üzere biber salatalık çilek ve su kültüründe marul biber gibi ürünlerin üretimi ön plana çıkıyor.
topraksız tarım üretim şekilleri resimdedir. [image src=https://www.zirai.net/wp-content/uploads/2020/11/topraksiz-tarim-uretim.png]
Kaktüs Yetiştiriciliği
Kaktüs, bakımı kolay çicek isteyen çicekseverler tarafından en çok tercih edilen çiceklerden birisidir. Evde,mutfakta,işyerinde,ofiste ve birçok yerde rahatlıkla bakılabilen Kaktüs, mükkemel bir süs çiceği olarak dikkat çekmektedir. Bakımının kolaylığı ve hoş görüntüsü nedeniyle bulunduğu her alana ayrı bir hava katabilmektedir.
Dikenli yapısı ve ufak boyutuyla dikkat çeken bu çicek uygun koşullar sağlandığı takdirde hemen hemen tüm şartlarda rahatlıkla bakılabilmekte ve yetiştirilebilmektedir. Kaktüs bakarken ve yetiştirirken dikkat etmeniz gereken bazı önemli detaylar elbette mevcut. Yazımızın devamını okuyarak bu detaylar hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Saksı Seçimine Dikkat!
Kaktüs’ü yetiştireceğiniz Saksı, bu dikenli çiceğin sağlıklı yetişebilmesi açısından oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Kaktüs’ü yerleştireceğiniz Saksı’nın etrafının delikli olması gerekmektedir. Bunun sebebi ise bilindiği üzere bir Çöl bitkisi olan Kaktüs’ün suyu fazla sevmemesidir. Kaktüs, ihtiyacı kadar suyu emer ve fazla olan suyun ise deliklerden dökülmesi gerekmektedir.
Bir çöl bitkisi olan Kaktüs fazla rüzgarı da sevmez. Fazla rüzgarda kalan bir kaktüs’ün yaprakları solabilir ve canlılığını yitirebilirler. Bu nedenle Saksı’yı fazla rüzgar almayan bir yere konumlandırmanız gerekmektedir.
İyi Tarım Uygulamaları
İyi tarım uygulamaları; doğrudan tarımsal ürünlerin ve işlenmiş tüm gıda türlerinin güvenilirliğinin sağlanması amacı ile ortaya çıkarılan birtakım değişikliklerdir. İyi tarım uygulaması hakkında bilinmesi gerekenler ise şu şekilde sıralanabilir;
• Bu uygulama ekolojik veya organik tarım türü ile karıştırılmamalıdır. Organik tarımda kesinlikle kimyasal ilaç kullanılmamaktadır. Ancak iyi tarımda zirai ilaçlar ve kimyasal ilaçlara ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak kullanılan her ilacın toprağın kalitesini olumsuz yönde etkilemediğine dair, kayıtların tutulması gerekecektir.
• İyi tarım uygulaması sertifikası almış bir çiftçinin kendi isteği üzerine ilaç kullanımı söz konusu olamaz. İlaçların miktarı ve çeşitleri sertifikayı veren kuruluşun uzman çalışanları tarafından belgelenmekte ve denetlenmektedir.
• Gübreleme işlemi de kişinin besinlerinin ihtiyacına göre belirlenmektedir. Bu nedenle İTU belirli analizlerde bulunarak, uzmanların verdiği öneriler doğrultusunda çiftçinin gübreleme işlemi yapabilmesine izin verebilecektir.
• İyi tarım uygulamalarında belirli konularında kapsamlı analizi yapılabilecektir. Bu konular su kaynakları, su kaynaklarında kirlilik, sürdürülebilir su kaynakları varlığı, suyun kalitesi, komşu arazilerin üretim biçimleri, ilaç kullanımı planlanması, üretim için kullanılacak olan toprağın tipi, bitki sağlığı ve ekim nöbeti gibi noktalardır. İTU bu konuları göz önünde bulundurarak, bir değerlendirme yapacaktır.
• Bu uygulamada gübreleme ve ilaçlama sırasında işçinin sağlığına da önem verilmektedir. İşçiye ve çevreye verilen zararın minimum düzeye indirgenebilmesi için özel çalışmalar yürütülmektedir. Bu noktada özel raporlar hazırlanmaktadır.
• Bu yönetmelikte düzenli olarak gıda kimyasal malzeme içeriği bakımından denetlenecektir. Yapılan testlerde zararlı bulgulara rastlanması halinde, acil eylem planları oluşturulmaktadır. Bu uygulamada kimyasal maddenin sınırlandırılması büyük bir önem taşıyacaktır.
• Bu uygulamada GLOBALBAP esasları gözetilerek oluşturulmuştur. Bu esaslar önderliğinde yönetmeliğin uygulanmasının tek bir amacı bulunmaktadır. Buda kişilerin ihracat konusunda rakiplerinden bir adım önde olabilmesini sağlamaktır.
• İyi tarım uygulamalarında çiftçiye destek olabilmek amacıyla devlet tarafından düşük faizli kredi, hibe ve maddi destek yardımı yapılabilmektedir.
İyi tarım uygulamaları; doğrudan tarımsal ürünlerin ve işlenmiş tüm gıda türlerinin güvenilirliğinin sağlanması amacı ile ortaya çıkarılan birtakım değişikliklerdir. İyi tarım uygulaması hakkında bilinmesi gerekenler ise şu şekilde sıralanabilir;
• Bu uygulama ekolojik veya organik tarım türü ile karıştırılmamalıdır. Organik tarımda kesinlikle kimyasal ilaç kullanılmamaktadır. Ancak iyi tarımda zirai ilaçlar ve kimyasal ilaçlara ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak kullanılan her ilacın toprağın kalitesini olumsuz yönde etkilemediğine dair, kayıtların tutulması gerekecektir.
• İyi tarım uygulaması sertifikası almış bir çiftçinin kendi isteği üzerine ilaç kullanımı söz konusu olamaz. İlaçların miktarı ve çeşitleri sertifikayı veren kuruluşun uzman çalışanları tarafından belgelenmekte ve denetlenmektedir.
• Gübreleme işlemi de kişinin besinlerinin ihtiyacına göre belirlenmektedir. Bu nedenle İTU belirli analizlerde bulunarak, uzmanların verdiği öneriler doğrultusunda çiftçinin gübreleme işlemi yapabilmesine izin verebilecektir.
• İyi tarım uygulamalarında belirli konularında kapsamlı analizi yapılabilecektir. Bu konular su kaynakları, su kaynaklarında kirlilik, sürdürülebilir su kaynakları varlığı, suyun kalitesi, komşu arazilerin üretim biçimleri, ilaç kullanımı planlanması, üretim için kullanılacak olan toprağın tipi, bitki sağlığı ve ekim nöbeti gibi noktalardır. İTU bu konuları göz önünde bulundurarak, bir değerlendirme yapacaktır.
• Bu uygulamada gübreleme ve ilaçlama sırasında işçinin sağlığına da önem verilmektedir. İşçiye ve çevreye verilen zararın minimum düzeye indirgenebilmesi için özel çalışmalar yürütülmektedir. Bu noktada özel raporlar hazırlanmaktadır.
• Bu yönetmelikte düzenli olarak gıda kimyasal malzeme içeriği bakımından denetlenecektir. Yapılan testlerde zararlı bulgulara rastlanması halinde, acil eylem planları oluşturulmaktadır. Bu uygulamada kimyasal maddenin sınırlandırılması büyük bir önem taşıyacaktır.
• Bu uygulamada GLOBALBAP esasları gözetilerek oluşturulmuştur. Bu esaslar önderliğinde yönetmeliğin uygulanmasının tek bir amacı bulunmaktadır. Buda kişilerin ihracat konusunda rakiplerinden bir adım önde olabilmesini sağlamaktır.
• İyi tarım uygulamalarında çiftçiye destek olabilmek amacıyla devlet tarafından düşük faizli kredi, hibe ve maddi destek yardımı yapılabilmektedir.
bu yıl 3 ilde gerçekleştirilecek olan ziraat mühendislerinin korkulu rüyası bir sınav. corona döneminde 3 ile yayılması sevindirici elbette. bu iller; ankara, istanbul ve izmir olarak belirlenmiş. keşke bölgesel bir planlama olsaymış. bu yıl orman ve orman endüstri mühendisleride girecek olması bizleri oldukça üzdü doğrusu. kimi yerlerde sürekli ertelenecek mi gibi sorular dolansa da virüsün durumunu elbet biliyorlardı kpss yapılacak iken bu sınav yapılır tabi.
tarım diğer kullanılan adıya ziraat kelime anlamı hakkında bir başlık bu sözlükte olmazsa olmazdır değil mi? bu içerikte tdk anlamından genel tabirlere kısaca açıklayacağım. yıllardır duyarız ülkemiz için sürekli kullanılan bir tabir vardır; tarım ülkesiyiz diye. tabi mevcut varlıklara bakıldığında bu tabir doğru olsada bu varlıklarda alınan verimi düşünürsek biz mi tarım ülkesiyiz hollanda mı tartışılır elbette. gel gelelim konumuzu.
Tarım Ne Demek?[/b]kendi tabirimle özetlemem gerekirse terimi tarım; bitkisel ve hayvansal ürünleri kapsayan, bu ürünlerin üretilmesi aşamasından pazarlanması aşamasına dek tüm prosesleri barındıran, kalite, paketleme, maximum verim sağlanması, doğru üretimin planlanması, mühendisliğinin yapılması gibi tüm aşamalarını kapsayan bir terimdir.
[b]tarım'ın TDK anlamı nedir?gelin birlikte Türk dil kurumu nasıl tanımlamış birde onu inceleyelim- Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması
temelinde incelersek yapılacak olan bitkisel ve hayvansal gıdaların üretimini tamamıyla kapsayan tümüyle içine alan bir tabirdir. üretimin pek çok aşaması ve pek çok birimin mühendisliğin ve tekniği içermesi bakımından oldukça kapsamlı bir sektör ve iş koludur aynı zamanda. tarım nedir sorusunu olabildiğince size açıklamak istedim. umarım başarılı olmuşundur eksiklerimi de sizler tamamlarsanız sevinirim sevgili sözlük sağlıcakla kalın.[b][/b]
Tarım Ne Demek?[/b]kendi tabirimle özetlemem gerekirse terimi tarım; bitkisel ve hayvansal ürünleri kapsayan, bu ürünlerin üretilmesi aşamasından pazarlanması aşamasına dek tüm prosesleri barındıran, kalite, paketleme, maximum verim sağlanması, doğru üretimin planlanması, mühendisliğinin yapılması gibi tüm aşamalarını kapsayan bir terimdir.
[b]tarım'ın TDK anlamı nedir?gelin birlikte Türk dil kurumu nasıl tanımlamış birde onu inceleyelim- Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması
temelinde incelersek yapılacak olan bitkisel ve hayvansal gıdaların üretimini tamamıyla kapsayan tümüyle içine alan bir tabirdir. üretimin pek çok aşaması ve pek çok birimin mühendisliğin ve tekniği içermesi bakımından oldukça kapsamlı bir sektör ve iş koludur aynı zamanda. tarım nedir sorusunu olabildiğince size açıklamak istedim. umarım başarılı olmuşundur eksiklerimi de sizler tamamlarsanız sevinirim sevgili sözlük sağlıcakla kalın.[b][/b]
Minimum yasası Bitki besleme için çok önemli döneminin çok ötesinde bir anlatıma sahip olan bir yasadır. 1840 yılında bitkisel üretim için alman bir kimyacı olan (bkz: Justus von Liebig) tarafından ortaya atılan ve yasalaşan bir bitki besleme tanımlaması iken zamanla pek çok farklı alanda da kullanılabilir hale gelmiştir. buna göre; bit bitkinin gelişmesi için toprakta pek çok besin elementine farklı dozlarda ihtiyaç duyar, toprakta ise bu elementler pek çok farklı oranlarda bulunabilmektedir. ancak bitkide verim ve kalitesi toprakta veya bitkinin kök ortamında bulunan minimum besin elementi belirlemektedir. bunu bir fıçı ile görselleştirerek anlattığı için Leibig Fıçısı adını almıştır. görsel olarak ise şöyle ifade edilmektedir. [image src=www.zirai.net/wp-content/uploads/2020/07/liebig-ficisi-resim.png] [image src=www.zirai.net/wp-content/uploads/2020/07/minimum-yasasi-bitki-besleme.jpg]
Alman bir kimyacı'dır kendileri, Justus von Liebig bitki besleme de özellikle yaptığı çalışmalar ve ortaya koyduğu fikirlerin yasalaşması ile birlikte pek çok ülkede buluşları ziraat mühendisliği için derslerde okutulur hale gelmiştir. En bilineni ise kendi ismiyle anınan Liebig fıçısı veya asıl adıyla Liebig minimum yasası olarak adlandırılmaktadır. yasayı incelemek isterseniz (bkz: Minimum Yasası, Leibig Fıçısı Yasası) . tarımsal kimya alanında yoğunlaşan bilim insanı, özellikle bitkide azotun önemi vurgulayan geniş çaplı araştırmaları en önemlisidir bana göre. ayrıca gıda açısından da pek çok deneye çalışmaya imzasını atmıştır. amcamızın fotoğrafınıda şöyle iliştiriverelim [image src=www.zirai.net/wp-content/uploads/2020/07/Justus-von-Liebig.png]
Etmeni Ficus virus I, Smith dir. incir'de görülen bu Hastalığın latince ismi ficus carica'dır. Ege bögesinde tüm incir ağaçlarında görülen ağaçlarda zayıflık, verim ve kalite düşüklüğüne neden olan bir hastalıktır. Bitkideki belirtileri ise; Ağaçtaki yapraklar mevsim ilerledikçe kahverengi veya siyah nekrotik yaprak lezyonlarına dönüşen açık yeşilden sarıya mozaik desenlere sahiptir. Yapraklar bozulabilir. Meyve ayrıca meyvelerin erken düşmesi nedeniyle verimde azalmaya yol açabilen mozaik desenleri de gösterebilir. Mozaik belirtiler yaz aylarında yüksek sıcaklıklarla şiddetlenebilir. yapraklar da dağınık sarı yeşilden açık sarıya kadar değişen çeşitli büyüklükte mozaik şeklinde lekelerdir. Hastalık meyvelerde de belirti verir. Olgunluğa yaklaşmış meyvelerde lekeler yaprağa benzer bir görünüm vermektedir. Yayılımı ise çelik, aşı ve vektörlerle olur. sertifikalı ve virüs etmeni barındırmıyan fidan dikimi çok önemlidir. mücadele yolları; ise Kimyasal mücadelesi yoktur. Vektörler kullanılarak mücadele yapılması önerilmektedir. hastalıklı bitkileri ayırılması yok edilmesi böylece yayılımının engellemesi sağlanabilir. Kışın ise ağaçtaki tomurcukları keserek, akar sayılarını ciddi azaltabilmek söz konusu olmaktadır. Hastalıkla ilgili sizlere bazı görsellerde ekleyeyim.[image src=www.zirai.net/incir-yaprak-mozaik-virus-2] [image src=www.zirai.net/wp-content/uploads/2020/06/incir-mozaik-1.jpg]
ülkemizin ve dünyanın önüne geçilmesi gereken en önemli sorunlarından biridir. özellikle endüstriyel tarım'ın yapıldığı toprakların sık işleniyor olması, örtüsüz kalan toprağın zamanla taşınmasına neden olur. yeryüzünde ekili alanlara baktığımızda dünyada % 40, türkiye’de % 59 oranında bir erozyon söz konusu. dolayısıyla üst toprağın zaman içerisinde kaybediliyor olması beraberinde veriminde düşmesine neden oluyor. erozyondan kaynaklı olarak her yıl türkiye’de 0,8 mm civarında bir üst toprak kaybı söz konusu ve bu gelecek için özellikle çocuklarımıza bırakacağımız verimli topraklar konusunda büyük sıkıntı demektir.
Organik Tarım Nedir?
[/b]İnsan ve çevreye zarar vermeden, kimyasal kullanmadan verimliliğe dayalı olarak yapılan üretim modeline organik tarım denir. Organik tarım sayesinde toprağın verimliliği artırılmış olduğu gibi gıdanın güvenliği de esas alınmış olur. Yani organik tarım üretiminin her aşaması kontrollü olur. Organik tarımda üretimden satışa geçen süreçlerin tamamı yetkili kuruluşlar tarafından kontrol edilir ve [b]sertifikalandırılır.
Tarım üretiminde verimliliğin artırılması için gübreleme şarttır. Organik tarım da ise gübreleme tekniği onay verilmiş olan maddelerle yapılır. Örneğin; Yeşil gübreleme, münavebele gibi. Organik tarım merkezine insan ve canlıyı odak almış olduğundan dolayı, içeriğinde zararlı hiçbir madde bulunmaz. Bu sayede herhangi bir organik üretim yapan çiftlikte üretilmiş ürünlerin besin değerleri yüksek olarak soframıza gelmiş olur.organik tarım yalnızca ürünlerin sağlıklı bir şekilde sofralara kazandırılmasını sağlamakla kalmaz aynı zamanda (bkz: Erozyon) da önlenmesine katkıda sağlamaktadır.
mesleki açıdan sadece Tarım, kırsal kesimi yakından ilgilendiriyor gibi görünse de genel ekonomiye yani ülke ekonomisine büyük katkısı olan bir meslek dalıdır. Bazı ülkelerin temel geçim kaynağı olan tarım; yöresel, küresel ve yöntemsel olarak uygulanır. Bu uygulama işine ise kısaca ziraat denir.
peki Ziraat Mühendisliği Nedir?
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz tanım çerçevesinde baktığımızda ziraat mühendisliği; bitki, hayvan ve toprak gibi alanlarda uğraş veren bir daldır.Ziraat mühendisleri, ekilebilecek olan tarım arazilerinin belirlenmesi, ekili olan arazilerin erozyonla mücadelesi, sulama, projelendirme, üretim ve tüketime kadar olan süreçte bu alanda nitelik sahibi kişilerdir.
Ziraat mühendislerinin çalışma alanları oldukça fazladır. Örneğin; tohum, sera, ilaçlama, tarım makineleri, tarımsal projelendirmeler, tarım ekonomisi, hayvancılık ve bilir kişi gibi sayılabilir.Mühendisler, normal insanların bakış açısından çok daha farklı bir bakışa sahip olmak zorundadır. Bunun için bölümü sadece okuyup bitirmek yetmez, beceri ve yeteneğinde olması gerekir. Mühendislik bölümlerinin tamamıyla ilgili son söz, görüleni değil görülmeyeni görebilmektir.
Bazı eğitim bölümleri vardır ki, öğrencinin sosyalleşmesinin önüne bir engel çeker. Ancak mühendislik mesleği her zaman farklı algılamayı gerektirdiği için insanın yeteneklerini geliştirmeyi hedefler. Yani sizin toprağa baktığınızda gördüğünüz buğdaya değil, toprağa, rüzgara, topoğrafyaya ve iklime odaklanır. Bir mühendislik öğrencisini basit bir şekilde tanımlayacak olursak, otelde tatil yaparken güneş kremi kaç faktör olmalı şeklinde değil de, çimlerin ne kadar gübrelemeye ihtiyaç olduğunu düşünen kişidir.Sonuç olarak ziraat mühendisliği okumak için doğayı seviyor ve iç içe olmanız gerekir.
Permakültür Nedir?
Permakültür, üretime katkısı olan sürdürülebilir bir oluşumu hedefleyen çalışmaya verilmiş isimdir. İlk olarak (bkz: bill mollison) tarafından isimlendirilmiş olan bu kavram, dünyada ihtiyaç duyabileceğimiz kaynakların bir bir tükendiğini ve buna özellikle sürdürülebilir tarım alanlarının da dahil olduğunu söyler.
Aslında durumu biraz daha açıklayıcı olursak insanların üzerinde yaşamış olduğu arazilerin, gıda, enerji ve diğer maddi manevi ihtiyaçların ahenkli bir şekilde birbirini tamamlaması gerekir. Permakültürün özünde doğayla yarışmak ya da onun karşısında olmak değil, tamamen doğa için çalışan bir model olmak vardır. Fakat insanlar tükenebilir kaynakların israfı konusunda bilinçsiz bir şekilde hareket ediyor ve doğal olarak zamanla ihtiyaç duyduğumuz en önemli alanları da kaybediyoruz. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz gibi isim babası “Bill Mollison” permakültürün etik ilkelerine şu şekilde işaret ediyor. • Canlı ve cansız tüm varlıkların devamını sağlayabilmek için gerekli şartların oluşturulması gerekir. • İnsanın yaşamı için ihtiyaç duyabileceği tüm kaynaklara kolay ulaşmasını sağlamak. • Her insan kendi kaynağını kontrol altına alması gerekir. Bunun için kendisine ayırmış olduğu kaynakları doğru kullanması şarttır. İnsanlar günlük yaşam içerisinde ihtiyaç duyacağı besinlere artık doğal olmayan yöntemlerle ulaşmayı tercih ediyor ve bu da insanın biyolojik dengesinin zamanla bozulmasına neden oluyor.Son olarak şunun altını da çizmek gerekiyor ki hiçbir devlet adamı yaşam kaynaklarının zamanla dibe vurduğunu dile getirmiyor. Yani yaşanabilecek finansal krizlerin ve neleri tehdit edebileceğinizi düşündüğümüzde bunun bizim ve dünya için çok parlak bir senaryo olmadığını da bilmek gerekiyor.
Permakültür, üretime katkısı olan sürdürülebilir bir oluşumu hedefleyen çalışmaya verilmiş isimdir. İlk olarak (bkz: bill mollison) tarafından isimlendirilmiş olan bu kavram, dünyada ihtiyaç duyabileceğimiz kaynakların bir bir tükendiğini ve buna özellikle sürdürülebilir tarım alanlarının da dahil olduğunu söyler.
Aslında durumu biraz daha açıklayıcı olursak insanların üzerinde yaşamış olduğu arazilerin, gıda, enerji ve diğer maddi manevi ihtiyaçların ahenkli bir şekilde birbirini tamamlaması gerekir. Permakültürün özünde doğayla yarışmak ya da onun karşısında olmak değil, tamamen doğa için çalışan bir model olmak vardır. Fakat insanlar tükenebilir kaynakların israfı konusunda bilinçsiz bir şekilde hareket ediyor ve doğal olarak zamanla ihtiyaç duyduğumuz en önemli alanları da kaybediyoruz. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz gibi isim babası “Bill Mollison” permakültürün etik ilkelerine şu şekilde işaret ediyor. • Canlı ve cansız tüm varlıkların devamını sağlayabilmek için gerekli şartların oluşturulması gerekir. • İnsanın yaşamı için ihtiyaç duyabileceği tüm kaynaklara kolay ulaşmasını sağlamak. • Her insan kendi kaynağını kontrol altına alması gerekir. Bunun için kendisine ayırmış olduğu kaynakları doğru kullanması şarttır. İnsanlar günlük yaşam içerisinde ihtiyaç duyacağı besinlere artık doğal olmayan yöntemlerle ulaşmayı tercih ediyor ve bu da insanın biyolojik dengesinin zamanla bozulmasına neden oluyor.Son olarak şunun altını da çizmek gerekiyor ki hiçbir devlet adamı yaşam kaynaklarının zamanla dibe vurduğunu dile getirmiyor. Yani yaşanabilecek finansal krizlerin ve neleri tehdit edebileceğinizi düşündüğümüzde bunun bizim ve dünya için çok parlak bir senaryo olmadığını da bilmek gerekiyor.
mevcut verilerde tarımla uğraşanların yaş ortalamasının 56 olduğu bilinen bir gerçek. bu yüzden bu projenin (bkz: çks sistemi) gibi zorundalık ve desteklemelerle kullanımının alıştırılması şart. bir alışkanlık elde edilirse zaten işlevselliği teknik sorunları adım adım çözülür tüm dijital platformlarda oldugu gibi. çok iyi bir müşteri hizmetleri sistemiyle direk diyalogla çözümlenmelidir üye problemleri. yapılan araştırmalarada insanlar dijital platformlarda ilk denemesinde başarısız veya negatif bir sonuçla karşılaşırsa malesef geri döndürmenin çok zor olduğunu gösteriyor bizlere. Bu Aslında birde Türkiye Gerçeğidir. örnek vermem gerekirse (bkz: devrim arabaları) gerçeği var bir başarısızlık büyük bir devrimi engelledi otomotivde. bu yüzden bu projeyinin başarısı çok önemlidir. tarımın tüm paydaları olarak biz mühendislerde elimizden geleni yapmalıyız. arkasında güçlü bir bakanlık varken başarısız olma lüksü yok. eminim projenin arkaplanın da pek çok plan program yapılmıştır diye umut ediyorum.
geçenlerde arkadaş arasında sohbet ederken konusu açılan bir soru. zirai sözlükteki kişilerinde yorumlayacagını bu teori üzerine düşündürmek istedim. çok karip cevaplarla karşılaşsakta bana göre en korkunç teori şuydu; şuan bedenimiz bir simülasyonsa ve biz aslında bedenen varolmamışsak, bir yerde bilgisayar gibi(şuan bunu biliyoruz belki daha ileri ekipmanlar) bir sistem tarafından ruh dediğimiz asıl benliğimizin yüklendiği simülasyondaysak. cevabı bence en korkutucu teoriydi. doğrusu bu tip şeylerle çok fazla kafa yorunca için çıkılamıyor. matrix filmi gibi pek çok baş yapıt bu noktadan çıktığı film haline geldiği ve tüm dünya tarafından sevilen konuşulan bir yapıt olduğu büyük bir gerçek. ayrıca çok konuşulan farklı boyutlardaki varlıklarca yönetilmek gibi teoriler oldukça beyin yakıcı sevgili sözlük.
biraz garip bir konu gibi gelecektir, sizlere ama bunada bir başlık mı olur demeyin meraklısına güzel bir içerik.
Evde hayvan bakmak, o kadar kolay olmayabilir. Fakat kedi, köpek, balık, örümcek gibi çeşitli hayvanları evinde barındırıp büyüten birçok insan bulunmakta. Peki evde kuzu besleyen insanları biliyor musunuz?Evde kuzu beslemek, birçok insan tarafından ve özellikle köy işleri ile uğraşan insanlar tarafından gerçekleştirilmekte. Yeni doğmuş kuzular evde bir müddet bakılır ve yeterince büyüme aşamasına geldikten sonra koyun sürüsünün arasına katılır. Eğer ki evde kuzu beslerseniz bir süre sonra size bağlanır ve sizinle oynamak ister. Evde kuzu bakmak sanıldığı kadar zor değil. Yalnızca dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var.
Süt ile Besleyin: Henüz yeni doğmuş bir kuzu süt ile beslenmekte. Bir süre sonra yem alabilir hale gelecektir. Eğer ki evde kuzu besleme gibi bir hedefiniz var ise köye yakın bir yerde olmanız sizin için daha iyi olacaktır. Temizlik ve Bakımına Dikkat Edin: Kuzu, zaman zaman evi kirletebilir. Bu konuda hazırlıklı olmalısınız. Bundan dolayı uygun ortamların da hazır olduğunu teyit edip evde bir kuzu bakmaya başlayın. Büyüdükten Sonra Meraya Salın: Kuzu yaklaşık 1 ay boyunca evde beslendikten sonra artık yeterli seviyede büyüyeceği için koyun sürüsünün arasına katılmalı. Bu veda sizin için belki zor olacak ama onu kendi ailesinin içine katmalı ve zaman zaman orada ziyaret etmelisiniz. Kuzu kısa süre içerisinde koyun olacak ve onun yanına gittiğinizde sizi gördüğünde hemen tanıyacak.
Süt ile Besleyin: Henüz yeni doğmuş bir kuzu süt ile beslenmekte. Bir süre sonra yem alabilir hale gelecektir. Eğer ki evde kuzu besleme gibi bir hedefiniz var ise köye yakın bir yerde olmanız sizin için daha iyi olacaktır. Temizlik ve Bakımına Dikkat Edin: Kuzu, zaman zaman evi kirletebilir. Bu konuda hazırlıklı olmalısınız. Bundan dolayı uygun ortamların da hazır olduğunu teyit edip evde bir kuzu bakmaya başlayın. Büyüdükten Sonra Meraya Salın: Kuzu yaklaşık 1 ay boyunca evde beslendikten sonra artık yeterli seviyede büyüyeceği için koyun sürüsünün arasına katılmalı. Bu veda sizin için belki zor olacak ama onu kendi ailesinin içine katmalı ve zaman zaman orada ziyaret etmelisiniz. Kuzu kısa süre içerisinde koyun olacak ve onun yanına gittiğinizde sizi gördüğünde hemen tanıyacak.