Alman bir kimyacı'dır kendileri, Justus von Liebig bitki besleme de özellikle yaptığı çalışmalar ve ortaya koyduğu fikirlerin yasalaşması ile birlikte pek çok ülkede buluşları ziraat mühendisliği için derslerde okutulur hale gelmiştir. En bilineni ise kendi ismiyle anınan Liebig fıçısı veya asıl adıyla Liebig minimum yasası olarak adlandırılmaktadır. yasayı incelemek isterseniz (bkz: Minimum Yasası, Leibig Fıçısı Yasası) . tarımsal kimya alanında yoğunlaşan bilim insanı, özellikle bitkide azotun önemi vurgulayan geniş çaplı araştırmaları en önemlisidir bana göre. ayrıca gıda açısından da pek çok deneye çalışmaya imzasını atmıştır. amcamızın fotoğrafınıda şöyle iliştiriverelim [image src=www.zirai.net/wp-content/uploads/2020/07/Justus-von-Liebig.png]
Mesleğimize olan güvensizliğin göstergelerindendir. Ayrıca lobi olarak ne kadar güçsüz olduğumuzuda ortaya koyar. Kendi bakanlığımızda bile işi bilenler yok iken tarım nasıl kalkınacak. Ziraat odalarında bile ilk okul mezunu başkanlar var altında çalışıyoruz. Çiftçiye zaten dert anlatmak bilimsel çalışmaya yönlendirmekte zor. Biz nasıl mühendisliğimizi icra edebiliriz bu ortamda?
Ziraat mühendislerinin türkiyede ilk ve tek sözlüğü, ilk interaktif tarım sözlüğü. Amaçları bilgiyi en yalın haliyle ülke tarımına sunmak, mesleğimizde bir iletişim ve bilgi akışı oluşturmak. gündemdeki konuların en hızlı şekilde duyurulması sektördeki doğru ve yanlışların özgürce tartışılması amaçlanmaktadır.
Virüs malesef işe alımları çok kötü etkiledi. Kaç aydır herşey durmuş durumda ve nereye gider bilemiyorum. Tarım çokca medya malzemesi olsada iş ziraat mühendisleri ve üreticiler için aynı ve hatta birazda negatif seyrediyor gibi görünüyor
mesleki açıdan sadece Tarım, kırsal kesimi yakından ilgilendiriyor gibi görünse de genel ekonomiye yani ülke ekonomisine büyük katkısı olan bir meslek dalıdır. Bazı ülkelerin temel geçim kaynağı olan tarım; yöresel, küresel ve yöntemsel olarak uygulanır. Bu uygulama işine ise kısaca ziraat denir.
peki Ziraat Mühendisliği Nedir?
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz tanım çerçevesinde baktığımızda ziraat mühendisliği; bitki, hayvan ve toprak gibi alanlarda uğraş veren bir daldır.Ziraat mühendisleri, ekilebilecek olan tarım arazilerinin belirlenmesi, ekili olan arazilerin erozyonla mücadelesi, sulama, projelendirme, üretim ve tüketime kadar olan süreçte bu alanda nitelik sahibi kişilerdir.
Ziraat mühendislerinin çalışma alanları oldukça fazladır. Örneğin; tohum, sera, ilaçlama, tarım makineleri, tarımsal projelendirmeler, tarım ekonomisi, hayvancılık ve bilir kişi gibi sayılabilir.Mühendisler, normal insanların bakış açısından çok daha farklı bir bakışa sahip olmak zorundadır. Bunun için bölümü sadece okuyup bitirmek yetmez, beceri ve yeteneğinde olması gerekir. Mühendislik bölümlerinin tamamıyla ilgili son söz, görüleni değil görülmeyeni görebilmektir.
Bazı eğitim bölümleri vardır ki, öğrencinin sosyalleşmesinin önüne bir engel çeker. Ancak mühendislik mesleği her zaman farklı algılamayı gerektirdiği için insanın yeteneklerini geliştirmeyi hedefler. Yani sizin toprağa baktığınızda gördüğünüz buğdaya değil, toprağa, rüzgara, topoğrafyaya ve iklime odaklanır. Bir mühendislik öğrencisini basit bir şekilde tanımlayacak olursak, otelde tatil yaparken güneş kremi kaç faktör olmalı şeklinde değil de, çimlerin ne kadar gübrelemeye ihtiyaç olduğunu düşünen kişidir.Sonuç olarak ziraat mühendisliği okumak için doğayı seviyor ve iç içe olmanız gerekir.
Bir ziraat terimi olan çeltik gibi bitkilerin yetiştiriciliğinde kullanılan bir yöntem olan tava kelimesini kısaca sizlere açıklamam gerekirse; İçerisinde yüzey sulama yapılacak, yüksekliği 15-20 cm olan dikdörtgen şeklinde hazırlanan yetiştirme yerlerine tava denir. Süs bitkileri yetiştiriciliğinde ise uzun ömürlü tava (hendekler) kullanılmaktadır.
Seracılıkta "ŞOKLAMA" ismiyle de kullanılabiliyor. gece gündüz sıcaklıklarıyla oynamak suretiyle yapılır. yapılma dönemine göre bitkide farklı meyve çiçeklenme gövde kalınlaştırmaya yönelik farklı etkilere sahiptir.
kısaca bitkinin iyi bir tomucuklanma oluşturabilmesi ve periyodunu doğru tamamlayabilmesi, iyi bir verim oluşturma için gereken sıcaklık değişimine bağlı olan bir tür uygulamadır. havuçta örneğin kökler yeterli şişkinliğe ulaştıktan sonra vernelizasyon ihtiyacı karşılanırsa çiçeklenme periyodu aktif hale gelmektedir.
kısaca bitkinin iyi bir tomucuklanma oluşturabilmesi ve periyodunu doğru tamamlayabilmesi, iyi bir verim oluşturma için gereken sıcaklık değişimine bağlı olan bir tür uygulamadır. havuçta örneğin kökler yeterli şişkinliğe ulaştıktan sonra vernelizasyon ihtiyacı karşılanırsa çiçeklenme periyodu aktif hale gelmektedir.
Zirai don ne demektir; tarımda en büyük risklerden biri olan üretimi tamamen bitirebilecek ve onca emeği bir anda yok edebilecek seviyede risk teşkil eden metoroloji olayı hava sıcaklığının 0°C derecenin altına düşmesiyle meydana gelen ve bitkinin direk ölmesine sebebiyet verebilecek bir olaydır. tarımda ekilen her bitkinin bir iklim isteği vardır. belirli sıcaklık veya soğukluklarda bitki yaşamını devam ettiremez. tarımda ise değişen hava koşullarına karşı çeşitli önlemlerle bu don riskinin önüne geçilmeye çalışılır. meteoroloji genel müdürlüğü zirai don tahminleri hava durumu sürekli takip edilerek, serada ısıtmalar veya çeşitli önlemler yapılmalıdır.
Bitki koruma ürünlerinin satışının yapıldığı bayilerin açılması için gerekli olan belgenin alınabilmesi için ziraat mühendislerinin 70puan ve üzeri bir başarı yakalaması gerekmekte.bir tane Bitki koruma dersi almış ziraat teknikeri ve eczacılarında girebildiği bir sınav.
ülkemizin ve dünyanın önüne geçilmesi gereken en önemli sorunlarından biridir. özellikle endüstriyel tarım'ın yapıldığı toprakların sık işleniyor olması, örtüsüz kalan toprağın zamanla taşınmasına neden olur. yeryüzünde ekili alanlara baktığımızda dünyada % 40, türkiye’de % 59 oranında bir erozyon söz konusu. dolayısıyla üst toprağın zaman içerisinde kaybediliyor olması beraberinde veriminde düşmesine neden oluyor. erozyondan kaynaklı olarak her yıl türkiye’de 0,8 mm civarında bir üst toprak kaybı söz konusu ve bu gelecek için özellikle çocuklarımıza bırakacağımız verimli topraklar konusunda büyük sıkıntı demektir.
tarım diğer kullanılan adıya ziraat kelime anlamı hakkında bir başlık bu sözlükte olmazsa olmazdır değil mi? bu içerikte tdk anlamından genel tabirlere kısaca açıklayacağım. yıllardır duyarız ülkemiz için sürekli kullanılan bir tabir vardır; tarım ülkesiyiz diye. tabi mevcut varlıklara bakıldığında bu tabir doğru olsada bu varlıklarda alınan verimi düşünürsek biz mi tarım ülkesiyiz hollanda mı tartışılır elbette. gel gelelim konumuzu.
Tarım Ne Demek?[/b]kendi tabirimle özetlemem gerekirse terimi tarım; bitkisel ve hayvansal ürünleri kapsayan, bu ürünlerin üretilmesi aşamasından pazarlanması aşamasına dek tüm prosesleri barındıran, kalite, paketleme, maximum verim sağlanması, doğru üretimin planlanması, mühendisliğinin yapılması gibi tüm aşamalarını kapsayan bir terimdir.
[b]tarım'ın TDK anlamı nedir?gelin birlikte Türk dil kurumu nasıl tanımlamış birde onu inceleyelim- Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması
temelinde incelersek yapılacak olan bitkisel ve hayvansal gıdaların üretimini tamamıyla kapsayan tümüyle içine alan bir tabirdir. üretimin pek çok aşaması ve pek çok birimin mühendisliğin ve tekniği içermesi bakımından oldukça kapsamlı bir sektör ve iş koludur aynı zamanda. tarım nedir sorusunu olabildiğince size açıklamak istedim. umarım başarılı olmuşundur eksiklerimi de sizler tamamlarsanız sevinirim sevgili sözlük sağlıcakla kalın.[b][/b]
Tarım Ne Demek?[/b]kendi tabirimle özetlemem gerekirse terimi tarım; bitkisel ve hayvansal ürünleri kapsayan, bu ürünlerin üretilmesi aşamasından pazarlanması aşamasına dek tüm prosesleri barındıran, kalite, paketleme, maximum verim sağlanması, doğru üretimin planlanması, mühendisliğinin yapılması gibi tüm aşamalarını kapsayan bir terimdir.
[b]tarım'ın TDK anlamı nedir?gelin birlikte Türk dil kurumu nasıl tanımlamış birde onu inceleyelim- Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması
temelinde incelersek yapılacak olan bitkisel ve hayvansal gıdaların üretimini tamamıyla kapsayan tümüyle içine alan bir tabirdir. üretimin pek çok aşaması ve pek çok birimin mühendisliğin ve tekniği içermesi bakımından oldukça kapsamlı bir sektör ve iş koludur aynı zamanda. tarım nedir sorusunu olabildiğince size açıklamak istedim. umarım başarılı olmuşundur eksiklerimi de sizler tamamlarsanız sevinirim sevgili sözlük sağlıcakla kalın.[b][/b]
Tarım’da sıkça karşılaştığımız bir biyoloji terimi. Genel olarak özet geçmek gerekirse, bir bölgede yer alan, yaşamını sürdüren bitki ve hayvanların tümüdür diyebiliriz. Bir bölgedeki hayvan varlığına ise (bkz: fauna ) , bitki varlığına ise (bkz: flora ) denir. Bir tanım yapmamız gerekirse bir alan veya bölge de varlığını sürdüren flora ve fauna’ya biota yada biyota denir.
Belgeyi aldıktan sonra çalışmıyorsanız 3 yılda bir vize işlemi yaptırmanız gerekir. Vizeyi bir eğitim seminere katılarak bunu beyan ederekte yapabilirsiniz. Tarımsal yayım ve danışmanlık sınavına çalışmak için ise Kaynak kitap önermek gerekirse bakanlığın kendi kitabı var ona çalışmanı ve geçmiş yıllarda çıkmış soruları çözmeniz yeterli olacaktır. Ekstra kaynağa ihtiyacınız yok internette gördüğünüz satıcılara boşuna paranızı kaptırmayın sevgili sözlük. Bakanlığın kitabının resmini buraya iliştiriyorum. [image src=i.ibb.co/MnYzKnV/BA2-D5-E0-E-0-BCA-463-E-9872-354-AC3097-D08.jpg]
proje olarak çok güzel tarım’da uygulanabilirliğini görmemiz projedeki istikrara bağlı olacaktır diye düşünüyorum. çiftçiye iyi açıklanmalı proje sevdirilmeli başlangıçta bir ön yargı olabilir, tüketici açısından adaptasyon daha kolay olacaktır.
Diyapoz (latince: diapause) kelimesi için, Böceklerin kendini koruma dönemi diyebiliriz. Böcekler yaşamsal faaliyetlerini sürdürmeleri için halihazırda şartların müsait olmadığı koşullardan kendilerini koruyarak yaşamsal faaliyetlirini sürdürebilme amacıyla bir süre yaptıkları; beslenmedikleri, hareketsiz kaldıkları ve fizyolojik olarak yaşamlar faaliyetlerini ise minimuma düşürdükleri evreye diyapoz denir. yaşam döngüsünde böceklerin önemli dönemlerinin herhangi birinde ortaya çıkabilir.
Yumurta, larva ve pupa dönemlerindeki diyapoz, gelişmede duraklama şeklinde görülür. Erginlerde ise üremede durma ve vücut yağının depolanması şeklindedir.yalancı ve gerçek diyapoz olmak üzere ikiye ayrılır. Mevsimsel olarak yaş ve kış olmak üzere ayrılmaktadır.
Yumurta, larva ve pupa dönemlerindeki diyapoz, gelişmede duraklama şeklinde görülür. Erginlerde ise üremede durma ve vücut yağının depolanması şeklindedir.yalancı ve gerçek diyapoz olmak üzere ikiye ayrılır. Mevsimsel olarak yaş ve kış olmak üzere ayrılmaktadır.
Squash mosaic comovirus -Sqmv latince adlandırmaya sahip kabakta görülen bir virütik hastalıktır. Tohumla, mekanik olarak veya vektörü olduğu karpuz telli böceği ile taşınmaktadır. Hastalık sadece kabakta değil ayrıca hıyar, kavun ve karpuzda başlıca görülmektedir. Ayırt etmek adına belirtileri sıralamam gerekirse; genç bitkilerde virüsün etkisi daha yoğun ve güçlü görülmektedir, yaprakta klorotik sarı lekeler görülür yapraklarda kabarcık ve deformasyonlar oluşur, damarlarda ise yeşil damar bantlaşması ve yine deformasyonlar sıkça görülmektedir. Damarlar arasında daralmalar sıkılaşmalar dikkatleri çeker. Meyvelerdede şekil bozukluğu renk bozukluğu ve kabarıklık şeklinde görülmektedir.
Permakültür Nedir?
Permakültür, üretime katkısı olan sürdürülebilir bir oluşumu hedefleyen çalışmaya verilmiş isimdir. İlk olarak (bkz: bill mollison) tarafından isimlendirilmiş olan bu kavram, dünyada ihtiyaç duyabileceğimiz kaynakların bir bir tükendiğini ve buna özellikle sürdürülebilir tarım alanlarının da dahil olduğunu söyler.
Aslında durumu biraz daha açıklayıcı olursak insanların üzerinde yaşamış olduğu arazilerin, gıda, enerji ve diğer maddi manevi ihtiyaçların ahenkli bir şekilde birbirini tamamlaması gerekir. Permakültürün özünde doğayla yarışmak ya da onun karşısında olmak değil, tamamen doğa için çalışan bir model olmak vardır. Fakat insanlar tükenebilir kaynakların israfı konusunda bilinçsiz bir şekilde hareket ediyor ve doğal olarak zamanla ihtiyaç duyduğumuz en önemli alanları da kaybediyoruz. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz gibi isim babası “Bill Mollison” permakültürün etik ilkelerine şu şekilde işaret ediyor. • Canlı ve cansız tüm varlıkların devamını sağlayabilmek için gerekli şartların oluşturulması gerekir. • İnsanın yaşamı için ihtiyaç duyabileceği tüm kaynaklara kolay ulaşmasını sağlamak. • Her insan kendi kaynağını kontrol altına alması gerekir. Bunun için kendisine ayırmış olduğu kaynakları doğru kullanması şarttır. İnsanlar günlük yaşam içerisinde ihtiyaç duyacağı besinlere artık doğal olmayan yöntemlerle ulaşmayı tercih ediyor ve bu da insanın biyolojik dengesinin zamanla bozulmasına neden oluyor.Son olarak şunun altını da çizmek gerekiyor ki hiçbir devlet adamı yaşam kaynaklarının zamanla dibe vurduğunu dile getirmiyor. Yani yaşanabilecek finansal krizlerin ve neleri tehdit edebileceğinizi düşündüğümüzde bunun bizim ve dünya için çok parlak bir senaryo olmadığını da bilmek gerekiyor.
Permakültür, üretime katkısı olan sürdürülebilir bir oluşumu hedefleyen çalışmaya verilmiş isimdir. İlk olarak (bkz: bill mollison) tarafından isimlendirilmiş olan bu kavram, dünyada ihtiyaç duyabileceğimiz kaynakların bir bir tükendiğini ve buna özellikle sürdürülebilir tarım alanlarının da dahil olduğunu söyler.
Aslında durumu biraz daha açıklayıcı olursak insanların üzerinde yaşamış olduğu arazilerin, gıda, enerji ve diğer maddi manevi ihtiyaçların ahenkli bir şekilde birbirini tamamlaması gerekir. Permakültürün özünde doğayla yarışmak ya da onun karşısında olmak değil, tamamen doğa için çalışan bir model olmak vardır. Fakat insanlar tükenebilir kaynakların israfı konusunda bilinçsiz bir şekilde hareket ediyor ve doğal olarak zamanla ihtiyaç duyduğumuz en önemli alanları da kaybediyoruz. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz gibi isim babası “Bill Mollison” permakültürün etik ilkelerine şu şekilde işaret ediyor. • Canlı ve cansız tüm varlıkların devamını sağlayabilmek için gerekli şartların oluşturulması gerekir. • İnsanın yaşamı için ihtiyaç duyabileceği tüm kaynaklara kolay ulaşmasını sağlamak. • Her insan kendi kaynağını kontrol altına alması gerekir. Bunun için kendisine ayırmış olduğu kaynakları doğru kullanması şarttır. İnsanlar günlük yaşam içerisinde ihtiyaç duyacağı besinlere artık doğal olmayan yöntemlerle ulaşmayı tercih ediyor ve bu da insanın biyolojik dengesinin zamanla bozulmasına neden oluyor.Son olarak şunun altını da çizmek gerekiyor ki hiçbir devlet adamı yaşam kaynaklarının zamanla dibe vurduğunu dile getirmiyor. Yani yaşanabilecek finansal krizlerin ve neleri tehdit edebileceğinizi düşündüğümüzde bunun bizim ve dünya için çok parlak bir senaryo olmadığını da bilmek gerekiyor.
bu yıl 3 ilde gerçekleştirilecek olan ziraat mühendislerinin korkulu rüyası bir sınav. corona döneminde 3 ile yayılması sevindirici elbette. bu iller; ankara, istanbul ve izmir olarak belirlenmiş. keşke bölgesel bir planlama olsaymış. bu yıl orman ve orman endüstri mühendisleride girecek olması bizleri oldukça üzdü doğrusu. kimi yerlerde sürekli ertelenecek mi gibi sorular dolansa da virüsün durumunu elbet biliyorlardı kpss yapılacak iken bu sınav yapılır tabi.
(bkz: Coronovirüs ) sebebiyle dünya insanları olarak zor günler geçirdiğimiz şu günlerde fransadan #tarım da ilginç bir girişim haberi aldık. 250bini işsiz 50bini öğrenci olmak üzere 300 bin fransa vatandaşı tarımsal üretimdeki hasatta yer almak için gönüllü olmuş. Bir tarım ordusu kuran fransanın tüm vatandaşlarıyla birlikte üretime verdiği değeri görüyoruz. Bu her ne kadar takdir edilsede iki etmeni göz ardı etmemeliyiz, 1. Olarak bu virüs döneminde bu 300bin kişinin ne tür bir önlem ve güvenlik altında çalışacağı bunun virüsün yayılımına etkisinin ne olacagı 2. Olarak bizde gibi nufusa bağlı tarım işçilerinin yeterli olmadığını bizde böyle bir ihtiyacın olmadığınıda buraya not edeyim sevgili sözlük okurları
biraz garip bir konu gibi gelecektir, sizlere ama bunada bir başlık mı olur demeyin meraklısına güzel bir içerik.
Evde hayvan bakmak, o kadar kolay olmayabilir. Fakat kedi, köpek, balık, örümcek gibi çeşitli hayvanları evinde barındırıp büyüten birçok insan bulunmakta. Peki evde kuzu besleyen insanları biliyor musunuz?Evde kuzu beslemek, birçok insan tarafından ve özellikle köy işleri ile uğraşan insanlar tarafından gerçekleştirilmekte. Yeni doğmuş kuzular evde bir müddet bakılır ve yeterince büyüme aşamasına geldikten sonra koyun sürüsünün arasına katılır. Eğer ki evde kuzu beslerseniz bir süre sonra size bağlanır ve sizinle oynamak ister. Evde kuzu bakmak sanıldığı kadar zor değil. Yalnızca dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var.
Süt ile Besleyin: Henüz yeni doğmuş bir kuzu süt ile beslenmekte. Bir süre sonra yem alabilir hale gelecektir. Eğer ki evde kuzu besleme gibi bir hedefiniz var ise köye yakın bir yerde olmanız sizin için daha iyi olacaktır. Temizlik ve Bakımına Dikkat Edin: Kuzu, zaman zaman evi kirletebilir. Bu konuda hazırlıklı olmalısınız. Bundan dolayı uygun ortamların da hazır olduğunu teyit edip evde bir kuzu bakmaya başlayın. Büyüdükten Sonra Meraya Salın: Kuzu yaklaşık 1 ay boyunca evde beslendikten sonra artık yeterli seviyede büyüyeceği için koyun sürüsünün arasına katılmalı. Bu veda sizin için belki zor olacak ama onu kendi ailesinin içine katmalı ve zaman zaman orada ziyaret etmelisiniz. Kuzu kısa süre içerisinde koyun olacak ve onun yanına gittiğinizde sizi gördüğünde hemen tanıyacak.
Süt ile Besleyin: Henüz yeni doğmuş bir kuzu süt ile beslenmekte. Bir süre sonra yem alabilir hale gelecektir. Eğer ki evde kuzu besleme gibi bir hedefiniz var ise köye yakın bir yerde olmanız sizin için daha iyi olacaktır. Temizlik ve Bakımına Dikkat Edin: Kuzu, zaman zaman evi kirletebilir. Bu konuda hazırlıklı olmalısınız. Bundan dolayı uygun ortamların da hazır olduğunu teyit edip evde bir kuzu bakmaya başlayın. Büyüdükten Sonra Meraya Salın: Kuzu yaklaşık 1 ay boyunca evde beslendikten sonra artık yeterli seviyede büyüyeceği için koyun sürüsünün arasına katılmalı. Bu veda sizin için belki zor olacak ama onu kendi ailesinin içine katmalı ve zaman zaman orada ziyaret etmelisiniz. Kuzu kısa süre içerisinde koyun olacak ve onun yanına gittiğinizde sizi gördüğünde hemen tanıyacak.