kaktüs üretiminde toprak seçimi önemlidir.
Kaktüs bitkisi yapısı itibariyle zaman zaman toprak değişimi yapılması gereken bir bitkidir. Bunu çok sık olmasa da senede ya da iki senede bir yapmanız iyi olacaktır. Kaktüs, Kalın kum karışımlı toğrağı daha çok sevmektedir. Toprağı yerleştirmeden önce saksının taban kısmına ufak çakıl taşları yerleştirmeniz de bu bitkinin faydasına olacaktır. Bu sayede Kaktüs köklerini fazla sudan koruyabilme imkanına sahip olarak bitkinizin daha sağlıklı yetişmesi için gerekli önlemi almış olursunuz.
Dikerken dikkat edilmesi gerekenler
Kaktüs bitkisini dikmeden önce yapmanız gereken en önemli şey, bitkiyi yerleştireceğiniz saksının tabanına çakıl taşları yerleştirmektir. Bu toprağın drenajını ve kaktüsün köklerinin kurmaması adına önemlidir. Daha sonra bu taşların üzerine Çakıl’ın boyunun yarısını alabilecek şekilde uygun toprağı ekleyiniz. Bunları yaptıktan sonra Bitkinizi toprağa dikmeye hazırsınız demektir. Kaktüs’ü diktikten sonra toprak kalmışsa çevresine yerleştirebilirsiniz. Tüm bu işlemlerden sonra bu Bitki’ye ilk can suyunu vermeniz zamanı gelmiş demektir. Kaktüs’e gübre vermek şart olmasa da bunu yapmanız da Bitkinizin daha uzun süre canlı kalmasını sağlayan önemli bir etken olacaktır.
Tarım’da sıkça karşılaştığımız bir biyoloji terimi. Genel olarak özet geçmek gerekirse, bir bölgede yer alan, yaşamını sürdüren bitki ve hayvanların tümüdür diyebiliriz. Bir bölgedeki hayvan varlığına ise (bkz: fauna ) , bitki varlığına ise (bkz: flora ) denir. Bir tanım yapmamız gerekirse bir alan veya bölge de varlığını sürdüren flora ve fauna’ya biota yada biyota denir.
hidroponik tarım bir diğer deyişle suda yetiştirilen topraksız tarım metodunu sizlere detaylı açıklamam gerekirse. toprak veya katı bir ortam kullanmadan köklerin serbest halde oldugu besin eriyiklerinin ise suda çözündürülmek suretiyle köklere iletildiği ve alınımın sağlandığı sisteme hidroponik tarım denir. topraksız tarım denildiğinde ilk akla gelmekle beraber açıkcası metodlardan sadece bir tanesidir. yeşillik üretiminde özellikle kullanılan metod pek çok bitki için ise uygun bir üretim modelini sunmamaktadır.
git gide çeşitli dikey modeller dahil olmak üzere ziraat mühendislerince araştırılan ve geliştirilen bir metod olmakla beraber. ev tipi ışık destekli üretim metodlarıda hızla gelişmektedir. durgun su ve akan su olmak üzere çeşitleri oldugu gibi ayrıca besinin çeşitli balık atıklarından sağlandıgı farklı mühendislik sistemleride sunulmaktadır. en doğru üretim metodu üretim planlamasıyla uzman ziraat mühendisleri tarafından danışmanlık hizmetleriyle verilmelidir. yatırımınızın getirisi ve devamlılığı açısından buna dikkat edilmesi oldukça önemlidir.
büyük ölçekli yatırımlarda deneme yanılma yapılmasını önermemekteyim. işin uzmanı tarafından ekspertizi yapılmalıdır.
Tarım ve ormancılık bakanlığının 15-22mayıs tarihlerinde yapacağı 699 kişilik ziraat mühendisi ataması. Uzun bir dönem sonra yeterli olmasada mesleğimiz için nefes aldıracak bir atama olacak. 189 ziraat teknikerine ek olarak, 790 veteriner hekim, 363 gıda mühendisi, 101 su ürünleri mühendisi, 11 veteriner sağlık teknikerinin atamaları yapılacak.
Çinin wuhan kentinden yayılan çinlilerden nefret ettirecek düzeyde dünyayı etkileyen virüs. Tarım sektörünün önemini üretimin önemini ülkeye göstermiş gibi görünse de virüs sonrası unutulacak insanlar için geçici bir gündem malzemesi değildir umarım.ziraat mühendisleri olarak Riskli bir grupta önlemlerin sınırlı alınabileceği şartlarda sahada ter dökerken belki sağlık çalışanları gibi alkış almasakda zirai net olarak herbirinizi gönülden alkışlıyorum meslektaşlarım.
diğer isimleriyle etken madde olarakta söylenen Aktif madde; Bir tarım ilacı veya farklı kimyasal maddelerde yer alan, ilacın hedef aldığı hastalık, zararlıları hedef alan, ilaçtan istenen etkiyi değişen formülasyonlarla veren kimyasal maddeye denir. bir tarım ilacında etken maddesine göre etki mekanizmaları ve kullanılacak hastalık etmeni belirlenir.
Dikey tarım, dikey çiftlikler olarak adlandırılan vertical farming Artan nufüs tarımda daha az alan ve girdiyle daha verimli çözümler üreterek daha çok üretim yapmaya itiyor. Bu tarım yöntemide bu ihtiyaçtan doğmuş alanları daha ekonomik kullanmayı ve daha fazla üretim yapmayı hedefleyen topraksız tarım metodudur. [image src=i.ibb.co/QmSJ889/1-EE75-DA4-7521-41-CD-8-DF0-7-B55733-D0307.jpg][image src=i.ibb.co/Sv834Y0/83172-FE4-D341-41-DF-8260-8726-BD4-B26-C2.jpg]
Tarımsal üretim sürecinde meydana çıkan yabancı otlar, bitki zararlıları ve bitki hastalıkları gibi üretimi, verimi dolayısıyla tarımdaki geliri direk etkileyecek unsurlardan çeşitli kimyasal, biyolojik veya kültürel işlemler vasıtasıyla bitkileri korumak için yapılan, ürünü korumak veya kalitesinin düşmesini engellemek amacıyla yapılan işlemlere zirai mücadele denir.
Zirai mücadele’de konunun uzmanı ziraat mühendisi tarafından bitki, bölge, iklim, toprak gibi pek çok faktör göz önüne alınarak, yöntem belirlenmeli ve yöntemin gerekliliklerine uygun bir biçimde ve koşullarda uygulanmalıdır.
Zirai mücadele’de konunun uzmanı ziraat mühendisi tarafından bitki, bölge, iklim, toprak gibi pek çok faktör göz önüne alınarak, yöntem belirlenmeli ve yöntemin gerekliliklerine uygun bir biçimde ve koşullarda uygulanmalıdır.
Tarımsal üretim de gerekli olan bazı gereçlerin (tarım alet ve makinaları, gübre ve ilaç) çiftçiye temini amacıyla 1944 yılında kurulmuş olan ve 1998 yılında ise özelleştirilmiş kamu kurumudur. geçmişte yaptığı çalışmalarla adından sıkça söz ettirsede özelleştirme sonrası malesef unutulmuştur. yaptığı çalışmalardan bazılar milli traktör üretimi (bkz: başak isimli traktör) , gübre , ilaç ve bazı tarım aletlerinin ise yedek parça üretimi sayılabilir. özelleştirme öncesi ise 3 bin üzerinde traktör üretmiştir.
Tarımsal yetiştiricilikte sıkça duyduğumuz tohum kelimesini biyolojik olarak ne anlama geldiğini söylemek gerekirse; Erkek ve dişi gametlerin bir araya gelerek oluşturdukları ve yeni bir bitki meydana getirme yeteneğine sahip yapıya tohum denir.
Lateral türkçesi yanal anlamına gelmektedir. Lateral meristemler yanal olarak büyüme sağlayan doku hücreleridir. Yeryüzüne paralel büyümede sağlıyorlar diyebiliriz. Yanal bir büyüme sağladıkları için bir bitkide ki bulundukları dokuya bağlı olarak kalınlaşma ve büyüme sağlarlar. Kısacası bitkiyi kalınlaştırmak için bu meristamatik dokuların harekete geçmesi gerekte diyebiliriz.
Bitki koruma ürünlerinin satışının yapıldığı bayilerin açılması için gerekli olan belgenin alınabilmesi için ziraat mühendislerinin 70puan ve üzeri bir başarı yakalaması gerekmekte.bir tane Bitki koruma dersi almış ziraat teknikeri ve eczacılarında girebildiği bir sınav.
biraz garip bir konu gibi gelecektir, sizlere ama bunada bir başlık mı olur demeyin meraklısına güzel bir içerik.
Evde hayvan bakmak, o kadar kolay olmayabilir. Fakat kedi, köpek, balık, örümcek gibi çeşitli hayvanları evinde barındırıp büyüten birçok insan bulunmakta. Peki evde kuzu besleyen insanları biliyor musunuz?Evde kuzu beslemek, birçok insan tarafından ve özellikle köy işleri ile uğraşan insanlar tarafından gerçekleştirilmekte. Yeni doğmuş kuzular evde bir müddet bakılır ve yeterince büyüme aşamasına geldikten sonra koyun sürüsünün arasına katılır. Eğer ki evde kuzu beslerseniz bir süre sonra size bağlanır ve sizinle oynamak ister. Evde kuzu bakmak sanıldığı kadar zor değil. Yalnızca dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var.
Süt ile Besleyin: Henüz yeni doğmuş bir kuzu süt ile beslenmekte. Bir süre sonra yem alabilir hale gelecektir. Eğer ki evde kuzu besleme gibi bir hedefiniz var ise köye yakın bir yerde olmanız sizin için daha iyi olacaktır. Temizlik ve Bakımına Dikkat Edin: Kuzu, zaman zaman evi kirletebilir. Bu konuda hazırlıklı olmalısınız. Bundan dolayı uygun ortamların da hazır olduğunu teyit edip evde bir kuzu bakmaya başlayın. Büyüdükten Sonra Meraya Salın: Kuzu yaklaşık 1 ay boyunca evde beslendikten sonra artık yeterli seviyede büyüyeceği için koyun sürüsünün arasına katılmalı. Bu veda sizin için belki zor olacak ama onu kendi ailesinin içine katmalı ve zaman zaman orada ziyaret etmelisiniz. Kuzu kısa süre içerisinde koyun olacak ve onun yanına gittiğinizde sizi gördüğünde hemen tanıyacak.
Süt ile Besleyin: Henüz yeni doğmuş bir kuzu süt ile beslenmekte. Bir süre sonra yem alabilir hale gelecektir. Eğer ki evde kuzu besleme gibi bir hedefiniz var ise köye yakın bir yerde olmanız sizin için daha iyi olacaktır. Temizlik ve Bakımına Dikkat Edin: Kuzu, zaman zaman evi kirletebilir. Bu konuda hazırlıklı olmalısınız. Bundan dolayı uygun ortamların da hazır olduğunu teyit edip evde bir kuzu bakmaya başlayın. Büyüdükten Sonra Meraya Salın: Kuzu yaklaşık 1 ay boyunca evde beslendikten sonra artık yeterli seviyede büyüyeceği için koyun sürüsünün arasına katılmalı. Bu veda sizin için belki zor olacak ama onu kendi ailesinin içine katmalı ve zaman zaman orada ziyaret etmelisiniz. Kuzu kısa süre içerisinde koyun olacak ve onun yanına gittiğinizde sizi gördüğünde hemen tanıyacak.
Etmeni Ficus virus I, Smith dir. incir'de görülen bu Hastalığın latince ismi ficus carica'dır. Ege bögesinde tüm incir ağaçlarında görülen ağaçlarda zayıflık, verim ve kalite düşüklüğüne neden olan bir hastalıktır. Bitkideki belirtileri ise; Ağaçtaki yapraklar mevsim ilerledikçe kahverengi veya siyah nekrotik yaprak lezyonlarına dönüşen açık yeşilden sarıya mozaik desenlere sahiptir. Yapraklar bozulabilir. Meyve ayrıca meyvelerin erken düşmesi nedeniyle verimde azalmaya yol açabilen mozaik desenleri de gösterebilir. Mozaik belirtiler yaz aylarında yüksek sıcaklıklarla şiddetlenebilir. yapraklar da dağınık sarı yeşilden açık sarıya kadar değişen çeşitli büyüklükte mozaik şeklinde lekelerdir. Hastalık meyvelerde de belirti verir. Olgunluğa yaklaşmış meyvelerde lekeler yaprağa benzer bir görünüm vermektedir. Yayılımı ise çelik, aşı ve vektörlerle olur. sertifikalı ve virüs etmeni barındırmıyan fidan dikimi çok önemlidir. mücadele yolları; ise Kimyasal mücadelesi yoktur. Vektörler kullanılarak mücadele yapılması önerilmektedir. hastalıklı bitkileri ayırılması yok edilmesi böylece yayılımının engellemesi sağlanabilir. Kışın ise ağaçtaki tomurcukları keserek, akar sayılarını ciddi azaltabilmek söz konusu olmaktadır. Hastalıkla ilgili sizlere bazı görsellerde ekleyeyim.[image src=www.zirai.net/incir-yaprak-mozaik-virus-2] [image src=www.zirai.net/wp-content/uploads/2020/06/incir-mozaik-1.jpg]
Zirai kelimesi köken olarak arapçadan dilimize katılmış ancak zamanla türkçeleşmiş olan, türkçe’deki anlamı tarım, tarımsal anlamı taşıyan ve günümüzde tarımsal üretimdeki kişilerce sıkça kullanılan bir kelimedir. Örnek vermek gerekirse; (bkz: Zirai ilaç bayilik ve toptancılık sınavı) (bkz: Zirai Don) bunlar örnek verilebilir. Oldukça yaygın ve sıkça karşılaşılan bir kelimedir. Tarım kelimesinden bile bazen daha sık karşılaşmanız muhtemeldir. Sözlüğümüzünde isminde taşıdıgı bir tabirdir.
tarım diğer kullanılan adıya ziraat kelime anlamı hakkında bir başlık bu sözlükte olmazsa olmazdır değil mi? bu içerikte tdk anlamından genel tabirlere kısaca açıklayacağım. yıllardır duyarız ülkemiz için sürekli kullanılan bir tabir vardır; tarım ülkesiyiz diye. tabi mevcut varlıklara bakıldığında bu tabir doğru olsada bu varlıklarda alınan verimi düşünürsek biz mi tarım ülkesiyiz hollanda mı tartışılır elbette. gel gelelim konumuzu.
Tarım Ne Demek?[/b]kendi tabirimle özetlemem gerekirse terimi tarım; bitkisel ve hayvansal ürünleri kapsayan, bu ürünlerin üretilmesi aşamasından pazarlanması aşamasına dek tüm prosesleri barındıran, kalite, paketleme, maximum verim sağlanması, doğru üretimin planlanması, mühendisliğinin yapılması gibi tüm aşamalarını kapsayan bir terimdir.
[b]tarım'ın TDK anlamı nedir?gelin birlikte Türk dil kurumu nasıl tanımlamış birde onu inceleyelim- Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması
temelinde incelersek yapılacak olan bitkisel ve hayvansal gıdaların üretimini tamamıyla kapsayan tümüyle içine alan bir tabirdir. üretimin pek çok aşaması ve pek çok birimin mühendisliğin ve tekniği içermesi bakımından oldukça kapsamlı bir sektör ve iş koludur aynı zamanda. tarım nedir sorusunu olabildiğince size açıklamak istedim. umarım başarılı olmuşundur eksiklerimi de sizler tamamlarsanız sevinirim sevgili sözlük sağlıcakla kalın.[b][/b]
Tarım Ne Demek?[/b]kendi tabirimle özetlemem gerekirse terimi tarım; bitkisel ve hayvansal ürünleri kapsayan, bu ürünlerin üretilmesi aşamasından pazarlanması aşamasına dek tüm prosesleri barındıran, kalite, paketleme, maximum verim sağlanması, doğru üretimin planlanması, mühendisliğinin yapılması gibi tüm aşamalarını kapsayan bir terimdir.
[b]tarım'ın TDK anlamı nedir?gelin birlikte Türk dil kurumu nasıl tanımlamış birde onu inceleyelim- Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması
temelinde incelersek yapılacak olan bitkisel ve hayvansal gıdaların üretimini tamamıyla kapsayan tümüyle içine alan bir tabirdir. üretimin pek çok aşaması ve pek çok birimin mühendisliğin ve tekniği içermesi bakımından oldukça kapsamlı bir sektör ve iş koludur aynı zamanda. tarım nedir sorusunu olabildiğince size açıklamak istedim. umarım başarılı olmuşundur eksiklerimi de sizler tamamlarsanız sevinirim sevgili sözlük sağlıcakla kalın.[b][/b]
Permakültür Nedir?
Permakültür, üretime katkısı olan sürdürülebilir bir oluşumu hedefleyen çalışmaya verilmiş isimdir. İlk olarak (bkz: bill mollison) tarafından isimlendirilmiş olan bu kavram, dünyada ihtiyaç duyabileceğimiz kaynakların bir bir tükendiğini ve buna özellikle sürdürülebilir tarım alanlarının da dahil olduğunu söyler.
Aslında durumu biraz daha açıklayıcı olursak insanların üzerinde yaşamış olduğu arazilerin, gıda, enerji ve diğer maddi manevi ihtiyaçların ahenkli bir şekilde birbirini tamamlaması gerekir. Permakültürün özünde doğayla yarışmak ya da onun karşısında olmak değil, tamamen doğa için çalışan bir model olmak vardır. Fakat insanlar tükenebilir kaynakların israfı konusunda bilinçsiz bir şekilde hareket ediyor ve doğal olarak zamanla ihtiyaç duyduğumuz en önemli alanları da kaybediyoruz. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz gibi isim babası “Bill Mollison” permakültürün etik ilkelerine şu şekilde işaret ediyor. • Canlı ve cansız tüm varlıkların devamını sağlayabilmek için gerekli şartların oluşturulması gerekir. • İnsanın yaşamı için ihtiyaç duyabileceği tüm kaynaklara kolay ulaşmasını sağlamak. • Her insan kendi kaynağını kontrol altına alması gerekir. Bunun için kendisine ayırmış olduğu kaynakları doğru kullanması şarttır. İnsanlar günlük yaşam içerisinde ihtiyaç duyacağı besinlere artık doğal olmayan yöntemlerle ulaşmayı tercih ediyor ve bu da insanın biyolojik dengesinin zamanla bozulmasına neden oluyor.Son olarak şunun altını da çizmek gerekiyor ki hiçbir devlet adamı yaşam kaynaklarının zamanla dibe vurduğunu dile getirmiyor. Yani yaşanabilecek finansal krizlerin ve neleri tehdit edebileceğinizi düşündüğümüzde bunun bizim ve dünya için çok parlak bir senaryo olmadığını da bilmek gerekiyor.
Permakültür, üretime katkısı olan sürdürülebilir bir oluşumu hedefleyen çalışmaya verilmiş isimdir. İlk olarak (bkz: bill mollison) tarafından isimlendirilmiş olan bu kavram, dünyada ihtiyaç duyabileceğimiz kaynakların bir bir tükendiğini ve buna özellikle sürdürülebilir tarım alanlarının da dahil olduğunu söyler.
Aslında durumu biraz daha açıklayıcı olursak insanların üzerinde yaşamış olduğu arazilerin, gıda, enerji ve diğer maddi manevi ihtiyaçların ahenkli bir şekilde birbirini tamamlaması gerekir. Permakültürün özünde doğayla yarışmak ya da onun karşısında olmak değil, tamamen doğa için çalışan bir model olmak vardır. Fakat insanlar tükenebilir kaynakların israfı konusunda bilinçsiz bir şekilde hareket ediyor ve doğal olarak zamanla ihtiyaç duyduğumuz en önemli alanları da kaybediyoruz. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz gibi isim babası “Bill Mollison” permakültürün etik ilkelerine şu şekilde işaret ediyor. • Canlı ve cansız tüm varlıkların devamını sağlayabilmek için gerekli şartların oluşturulması gerekir. • İnsanın yaşamı için ihtiyaç duyabileceği tüm kaynaklara kolay ulaşmasını sağlamak. • Her insan kendi kaynağını kontrol altına alması gerekir. Bunun için kendisine ayırmış olduğu kaynakları doğru kullanması şarttır. İnsanlar günlük yaşam içerisinde ihtiyaç duyacağı besinlere artık doğal olmayan yöntemlerle ulaşmayı tercih ediyor ve bu da insanın biyolojik dengesinin zamanla bozulmasına neden oluyor.Son olarak şunun altını da çizmek gerekiyor ki hiçbir devlet adamı yaşam kaynaklarının zamanla dibe vurduğunu dile getirmiyor. Yani yaşanabilecek finansal krizlerin ve neleri tehdit edebileceğinizi düşündüğümüzde bunun bizim ve dünya için çok parlak bir senaryo olmadığını da bilmek gerekiyor.
(bkz: Coronovirüs ) sebebiyle dünya insanları olarak zor günler geçirdiğimiz şu günlerde fransadan #tarım da ilginç bir girişim haberi aldık. 250bini işsiz 50bini öğrenci olmak üzere 300 bin fransa vatandaşı tarımsal üretimdeki hasatta yer almak için gönüllü olmuş. Bir tarım ordusu kuran fransanın tüm vatandaşlarıyla birlikte üretime verdiği değeri görüyoruz. Bu her ne kadar takdir edilsede iki etmeni göz ardı etmemeliyiz, 1. Olarak bu virüs döneminde bu 300bin kişinin ne tür bir önlem ve güvenlik altında çalışacağı bunun virüsün yayılımına etkisinin ne olacagı 2. Olarak bizde gibi nufusa bağlı tarım işçilerinin yeterli olmadığını bizde böyle bir ihtiyacın olmadığınıda buraya not edeyim sevgili sözlük okurları
yaşım itibariyle ben görmedim sevgili meslektaşlarım. gören varmı oda muamma adı tarım bakanlığı ama bir tane bu işte okumuş uzmanlaşmış kişi bakan olamadı. bu yüzdendir ki tarım bence hep ikinci plana atıldı ve ziraat mühendisleri olarak siyasi lobide geri kaldık. aslında siyasi arenada rol alan çok meslektaşımız olsada bakanlığa kadar yükselemedi. buraya son 5 bakanımızı iliştireyim öncesini bilen arkadaşlarda alta iliştiriversin.
iktisatçı - sami güçlü.
veteriner - mehmet mehdi eker,
ilahiyatçı / işletmeci - faruk çelik,
tıp doktoru - ahmet eşref fakıbaba
işletmeci - bekir pakdemirli
Sukulentler Günümüzde sıkça gördüğümüz marketlerde bile satılan genellikle uygun fiyatlı bitki çeşitleridir. Pek bilinmesede kaktüsgiller familyasına bağlı bir bitkidir kendileri. Dikensiz oluşları bu nasıl kaktüs dedirtsede bilimsel açıdan öyledir. Sukulentin kelime anlamı özü sulu özünde su bulunduran bitki demektir. Zaten yapraklarında bile yogun bir su tutma özelliği vardır buda neden kaktüsgiller familyasından olduğunu bize açıklar. Kaktüslerde yogun gövdesinde su tutabilirler ve susuzluğa dayanıklı bitkilerdir. Bu yüzdendir ki sukulentlerin bakımı oldukça kolaydır. Çok su ihtiyaçları yoktur. Yogun bir güneş görmeleri veya görmemeleri çok önemli değildir. Bakımı kolay olması sanırım son dönemde popüler olmasına sebep oldu diyebiliriz. Kolay kolay ölmemeleri arsız bir bitki oluşları hızlı çoğaltıma uygun olmaları hobiciler için birden sukulent yetiştiriciliğine yoğunlaşmalarına sebep olmuştur. Birde yetiştirmek zormuş gibi youtubeda saatlerce bunu anlatanlar yokmu tam fırsatçılar doğrusu.